Devlet arazilerini sahte belgelerle çalarak büyük bir vurgun yapan çeteye karşı, hem ben hem de avukat Necati Yıldız’ın pes etmeye niyeti yok! Arsuz ilçesinde ve İskenderun’un kalbinde bulunan milyarlık arazileri sahte mirasçılar adına devreden çete, yıllardır devam eden bir gasp olayıyla karşı karşıya. Ancak, tapuların gerçek sahipleri devletin desteğiyle geri alınacak ve sahtekarlar gereken cezayı alacaklar.
Çetenin başı olarak bilinen Kozma Sayek, sahte tapularla devlet arazilerine çökmüş, ancak aslında gerçek bir Sayek değildir. Osmanlı arşiv belgeleri, Kozma’nın gerçek kimliğini deşifre ederken, çete liderinin sürekli olarak İskenderun’dan sürüldüğü ancak Fransız işgali sonrasında geri döndüğü bilgisine ulaşıldı. Ancak, gerçek vârisler arazilerinin peşini bırakmayarak devletten yardım talep ediyor.
Yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan sahtekarlık ve dolandırıcılık olayları, çetenin etrafındaki tüm ilişkileri etkilemiş durumda. Özellikle delege avcısı Vahap Seçer’in hangi şirketin ortağı olduğu ve CHP milletvekili Gülcan Kış’ın hangi araziyi bedavaya aldığı gibi konular gündemde yer alıyor. Ayrıca, Mersin Sağlık Müdürü ve Adana’daki bazı doktorlarla ilgili değişik iddialar da gündemi meşgul ediyor.
Bu büyük vurgun olayı, Türkiye’nin şimdiye kadar yaşadığı en büyük gasp olayı olarak görülüyor. Devletin arazilerinin sahte belgelerle çalınması ve satılması durumu, adalet sisteminin çözmesi gereken bir sorun olarak önümüzde duruyor. Hem devletin hem de gerçek vârislerin mücadelesi, sahtekarların hak ettikleri cezayı almalarını sağlayacaktır. Artık çetenin yaptığı hırsızlıklara bir son verilmesi ve hukukun sağlanması için atılacak adımlar bekleniyor.
