İstanbul tarihinin derinliklerine inen önemli bulgular, Haydarpaşa bölgesi ve çevresinde devam eden arkeolojik kazılardan gün yüzüne çıktı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2018 yılında başlatılan kazı çalışmaları yaklaşık %90 oranında tamamlandı.
İstanbul’daki Haydarpaşa bölgesi ve çevresinde devam eden arkeolojik kazılar, Türkiye, 19 Temmuz 2024. (AA Fotoğrafı)
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rahmi Asal, kazı ilerlemesi hakkında bir güncelleme sağladı ve çalışmaların büyük bir kısmının tamamlandığını belirtti.
2018 yılında başlayan kazı projesinin, arkeolojik bulgular ve inşaat etkileri nedeniyle uzadığını belirten Asal, “Ancak, şu anda işin yaklaşık %90’ını tamamladık,” dedi.
Asal, kazılarda Hellenistik dönemden Bizans dönemine kadar uzanan eserlerin gün yüzüne çıkarıldığını vurguladı. Kazılar sırasında bir Hellenistik dönem mezarı, Osmanlı dönemi çeşmeleri ve II. Dünya Savaşı sığınağı gibi bulgular ortaya çıkarıldı.
Asal, kazılar sırasında bulunan Hellenistik döneme ait bir mezarın önemine dikkat çekti. Bu mezar, İstanbul’da nadir bulunan dokunulmamış örneklerden biriydi ve değerli mücevherler, bir ağlama şişesi ve bronz kapları içeriyordu. Ayrıca, M.Ö. dördüncü ve beşinci yüzyıllara tarihlenen Byzantion ve Khalkedon şehirlerine ait olduğu düşünülen sikke bulunmuştu. Bu paralar, İstanbul’un tarihini anlamak için önemli ipuçları sunmaktadır.
“Asal, “Bu bulguların gösterdiği gibi, İstanbul’un tarihi, Yunan kolonisi olarak kurulmasından çok önce 8.000 ila 9.500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Bu, Megaralıların gelişinden önce İstanbul’da yerleşik bir yaşamın var olduğunu göstermektedir,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kazılar sırasında Haydarpaşa bölgesinde bir piskopos sarayına ait olabileceği düşünülen kalıntılar da keşfedildi. Ayrıca, Aziz Bassa Kilisesi’nin kalıntıları tanımlandı. Kazı çalışmaları önemli mimari kalıntıları ve üç iyi korunmuş bireyin yanı sıra birçok iskeleti ortaya çıkardı.
35 iskeletin keşfi, bazılarının hızlı ve ardışık gömülmeleri işaret etmesi, potansiyel bir hastalık veya ani ölümler üzerine yorum yapılmasına neden olmuştur.
Asal, bulguların sergilenmesiyle ilgili yaşanan zorluklara da değindi. “Yenikapı kazı alanı için büyük bir müze inşaatı planlamıştık, ancak bu proje gerçekleşmedi. Bununla birlikte, eserlerin sergileneceği alanlar oluşturulacaktır,” dedi.
Ziyaretçiler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bu bulguları keşfetme fırsatı bulabileceklerdir.
Son 20 yıl boyunca yapılan arkeolojik çalışmalar, İstanbul’un tarihinde bilinmeyen yönleri gün yüzüne çıkardı ve hem İstanbul’un hem de dünya tarihi üzerinde önemli bir etki yapacak. Bu bulgular, İstanbul’un geçmişi hakkında gözden geçirilmiş bir anlayışa katkıda bulunmaya hazır.
