Son dönemde İstanbul’da özellikle Bahçelievler’de meydana gelen bina çöküntüleri, şehrin bina güvenliği konusunda ciddi endişeleri gündeme getirdi. Yapı malzemelerinde kullanılan deniz kumu ve illegal kat eklemelerinin yarattığı yapısal zayıflıklar, son olayda vurgulandı. Bu durum, yaşlı ve savunmasız binaların acil olarak yenilenmesi ve daha sıkı bina yönetmeliklerinin gerekliliği konusunda yeniden çağrı yapılmasına neden oldu.
Bahsi geçen olayda, illegal kat eklemeleri bulunan yedi katlı bir binanın çökmesi, yüksek sesle çıkan çatırtı sesinin hızlı tahliyelere neden olmasıyla gerçekleşti. Devam eden soruşturmalar, İstanbul’un yaşlanan bina stokunun güvenliği konusundaki genel endişeleri vurgulayarak, özellikle de depremler durumunda şehrin güvenliği hakkında soru işaretlerini arttırdı.
Jeoloji mühendisi Murat Yun ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Departmanı Başkanı olan bir röportaj gerçekleştirildi. Bu röportajda, İstanbul’daki bina çöküntüleri ve bu olaylara katkıda bulunan ana faktörler hakkında görüşleri paylaşıldı. Yun, deprem hazırlık önlemlerine özellikle 2000 yılından önce inşa edilen binalar için vurgu yaparak, İstanbul’da büyük bir yaşlı bina stoğu bulunduğunu belirtti. Bu binaların, dengesiz temeller üzerine inşa edilmiş olabileceğini ve bu nedenle çökme riski taşıdığını açıkladı. Ayrıca, illegal kat eklemelerinin deprem savunmasını tehdit ettiğini ve yapısal dengeyi bozarak binaların istikrarını tehlikeye attığını sözlerine ekledi.
İstanbul’da bina inşaatı sırasında uygulanan standartlar ve yönetmelikler, 1999 depreminden sonra güncellendi. Ancak, yine de 2000-2018 yılları arasında inşa edilen binalar, 2018 yılındaki daha sıkı standartlar altında inşa edilenler kadar güvenli olmayabilir.
İstanbul’daki eski binaların güvenliğini sağlamak için koordineli bir çaba gerekmektedir. Devlet ve yerel yönetimler arasında işbirliğini destekleyen bir denetim mekanizması oluşturulması hayati öneme sahiptir. Ayrıca, İstanbul’da yaşayanların evlerinin deprem güvenliğini sağlamak için etkili denetim süreçlerinin hayata geçirilmesi önemlidir. Bu, deprem risklerine karşı daha iyi hazırlıklı olmamızı sağlayacaktır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şu anda bina güvenliği ve deprem risk yönetimi konusunda yürüttüğü projeler ve girişimleri, şehrin gelecekteki bina güvenliğini artırmak için nasıl değerlendirildiği hakkında detaylı bilgi edinmek önemlidir. Bu projelerin başarısı ve etkinliğinin sürekli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. İstanbul’un bina güvenliğinin artırılması için geleceğe yönelik planlar ve projeler de ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
İstanbul’un deprem riskleriyle başa çıkma çabaları devam ederken, kentsel dönüşüm ve kültürel miras alanlarında da risk yönetimi konusuna önem verilmelidir. İBB’nin kültürel miras alanlarında risk yönetimi konusunda aldığı adımlar ve uygulamalar hakkında da bilgi sahibi olunması gerektiğini unutmamak gerekir.
Son olarak, İstanbul’un bina güvenliği konusunda artan kaygıların, şehrin yaşadığı deprem riskleriyle birlikte ele alınarak, daha güvenli bir gelecek için kararlı adımlar atılması gerekmektedir. Bu süreçte şehir yönetimi, yerel hükümet, devlet kurumları ve halkın işbirliği içinde olması, İstanbul’un deprem riskini minimize etmek ve halkın güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir.