Hollanda Özgürlük Partisi lideri ve ırkçı siyasetçi Geert Wilders, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi sonrasında Türkleri hedef alan skandal sözler sarf etti. Wilders, Türklerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy vermesini eleştirerek “Hollanda’da Erdoğan’a oy veren tüm Türklerin artık çantalarını toplayıp Türkiye’ye taşınmasını temenni ediyorum. Güle güle!” şeklinde açıklamalarda bulundu. Tartışmalı paylaşımının ardından Türkiye’nin battığını iddia eden Wilders, daha önce de Türkiye ve Türkleri hedef alan açıklamalarda bulunmuştu.
Geçmişte Türkiye ve İslam karşıtı açıklamalarıyla tepki toplayan Wilders, 2019’da çift uyruklu kişilerin siyaset yapmasını ve oy kullanmasını engelleyen bir yasa önerisiyle Türkleri hedef almış, “Burada olanlar aslen Hollanda vatandaşı olmalarına rağmen, asıl olarak Türkler’in çıkarları için çalışıyorlar.” ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca 15 Temmuz darbe girişimini destekleyen Wilders, olayların başarısız olmasından üzüntü duyduğunu belirtmiş ve Türkiye’yi NATO’dan çıkarmayı ve Türk vatandaşlarına vize verilmemesi çağrısında bulunmuştu.
Wilders, daha önce ülkedeki camileri kapatmayı ve Kur’an’ı yasaklamayı istediğini açıklamıştı. Aynı zamanda 2020 yılında Kurban Bayramı’nın yasaklanmasını talep eden Wilders, Ramazan ayı içinse “İslam’ı durdurun. Ramazan’ı durdurun. İslam bizim tarihimizde, kültürümüzde ve geleceğimizde yok. İslam, Hollanda’ya ait değil.” şeklinde skandal açıklamalarda bulunmuştu. Wilders’ın bu çirkin sözlerine hem Türkiye’den hem de dünyadan birçok kesimden tepki gelmişti.
Geert Wilders’ın Türkler ve Türkiye’ye yönelik ırkçı açıklamaları, siyasi çekişmenin ötesinde büyük bir kışkırtma ve ayrımcılık örneği olarak değerlendirilmektedir. Tarihsel olarak da Wilders’ın Türk toplumuna karşı benzer ifadeler kullandığı bilinmektedir. Bu tür söylemlerin ırkçılığı körüklediği ve toplumsal barışı zedelediği endişesi taşınmaktadır. Türk toplumu ve Türkiye hükümeti, Geert Wilders’ın bu tür provokatif ifadelerine karşı birlik içinde tepkilerini dile getirmişlerdir. Irkçılığın ve ayrımcılığın her türlüsüne karşı mücadelede birlik ve beraberlik önem taşımaktadır. Geert Wilders gibi siyasetçilerin ırkçı söylemleri karşısında toplumun sağduyulu ve birlik içinde davranması, demokrasi ve insan hakları değerlerine sahip çıkılması gerekmektedir.
