Condé Nast Traveller

Türkiye’nin En Güzel 13 Yeri – Condé Nast Traveller

Türkiye’nin en uzun ve en vahşi güzelliklerinden biri olan Patara Plajı, yedi milden fazla uzanmaktadır ve aynı zamanda en boş olanlarından biridir. Derin, geniş beyaz kum alanın bir kenarında dalgalar kırılırken, diğerinde kumullar ve çam ağaçları, bataklıklar ve lagünler bulunmaktadır ve şimdi kuş yönünden zengin doğal bir park olarak hizmet vermektedir. Bu sayede, kumsalın zedelenmemiş ve korunan kalması ve aynı zamanda Apollon’un oğlu tarafından inşa edilen antik Patara kentinin kalıntılarına da borçludur. Antik kent kalıntıları aracılığıyla sahile erişim sağlarsınız ve bunlar arasında bir amfitiyatro, meclis binası (1990’larda kumun içinde keşfedilen) ve ana cadde üzerindeki sütunlar arasında kalan kalıntılar bulunmaktadır. Apollon tapınağının hala keşfedilmemiş olduğu ve muhtemelen halen orada olduğuna inanılmaktadır.

İstanbul’un kubbeleri
Altın Boynuz boyunca, daha mütevazı Ortaköy Camii, şehrin en güzel olanlarından biridir, beyaz mermer ve taşta, içinde pembe mozaikler barındırmaktadır; Boğaziçi köprüsünün yanında su kenarında bulunan bu camii, güneş batarken altın ışıkla nefes kesicidir ve sabahleyin, çağrı suyun üzerinden yankılandığında. İstanbul’un en güzel yerlerinden bazıları camileridir. Şehrin mimari başyapıtı olan Ayasofya, 1.500 yıl önce Bizans katedrali olarak başladı, Osmanlılar tarafından camiye dönüştürüldü, ardından 1930’larda bir müzeye dönüştü – ancak 2020 yazında, tartışmalı bir şekilde yeniden camiye dönüştü. Ancak tüm ziyaretçiler hala hoş geldiniz, dua etmek veya sadece heybetli altın kubbesi altında hayranlık içinde düşünmek için. Tanrının parmakları gibi renkli camlı pencerelerinden içeri süzülen güneş ışınlarını görmek için bekleyemezsiniz. Yanında Mavi Camii bulunmaktadır, Osmanlı döneminde inşa edilmiştir, içi el yapımı İznik seramik fayanslarla kaplıdır ve üzerinde çeşitli mavi tonda boyanmıştır ve o kadar güzeldir ki, Papa Benedikt bile uzak duramamıştır; 2006 yılında ziyaret ettiğinde, bunun için “ilahi takdir’e” teşekkür etmiştir. 16. yüzyılda Süleyman Muhteşem tarafından inşa edilen Süleymaniye Camii de öyle. İstanbul’un Üçüncü Tepesi’nde, bahçeler ve mermer sütunlu büyüklüğü arasında yüksekte yer alır ve şehrin muhteşem manzaralarını sunar.