Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Aykaç tarafından yapılan açıklamada, Erzincan’daki madende meydana gelen göçük sonucunda, içerisinde siyanür ve diğer sağlığa zararlı ağır metallerin bulunduğu atıkların nehre sızma tehlikesi bulunduğu belirtildi. Bu durumun sadece nehre değil, havaya, toprağa ve yeraltı sularına da zarar verebileceği vurgulandı.
Doç. Dr. Aykaç, yaşanan göçük sonucu 9 madencinin göçük altında kaldığını üzüntü ile öğrendiklerini ve şirketin olması gerekenin üzerinde yığın yapmasının bu duruma zemin hazırlamış olabileceğini ifade etti. Türkiye’nin ikinci büyük madeni olan Çöpler Madeni’nin Fırat Nehri’ne yakın olması ve uzmanların yıllardır uyarılar yapmasına rağmen kapasite artışıyla çalışmaya devam etmesi endişe verici bir durum olarak değerlendirildi.
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ise, siyanür ve ağır metallerin çevreye bıraktığı zararlar ile ilgili uyarılarda bulundu. Siyanür zehirlenmesinin ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Genç, bölgede hava, su ve toprakta yapılacak ölçümlerle halkın bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca uzun dönem sağlık kontrolleri ve önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Özellikle eski Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından onaylanan ÇED raporunda toprak kayması riskinin bulunmadığı belirtilmesine rağmen yaşanan göçük bu durumu sorgulatmaktadır. Bu durumun gösterdiği gibi, ÇED raporlarının bilimsellik ve kamu yararı açısından yetersiz olduğu kabul edilmelidir. Türk Toraks Derneği, sürdürülebilir bir gelecek ve yaşamı temel hedef olarak benimsemekte ve çevreye duyarlılık konusunda önemli adımlar atmaktadır. İnsan hayatının her şeyin önünde olduğu ve ekonomik faaliyetlerin bunun önüne geçemeyeceği vurgulanmıştır.
Bu gibi durumlar göz önünde bulundurulduğunda, çevreye ve insan sağlığına duyarlılığın her zaman öncelikli olması gerektiği açıktır. Türk Toraks Derneği’nin uyarıları ve çalışmaları, toplumun ve doğanın korunması adına önemli bir rol oynamaktadır. Yaşanan acı olaylar karşısında birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, daha temiz ve sağlıklı bir çevre için gereken adımların atılması kaçınılmazdır.