İstanbul’da Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, kanserin bireyleri, aileleri, yakın çevreleri ve toplumları etkileyen bir hastalık olduğunu belirtti. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği’nin önerisiyle her yıl 1-7 Nisan arasının “Ulusal Kanser Haftası” olarak belirlendiğini söyleyen Prof. Dr. Dinçer, bu haftanın kansere karşı farkındalık yaratmayı ve taramalara katılımı artırmayı amaçladığını vurguladı. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği olarak kansere karşı mücadelede bilimin ışığında çalıştıklarını belirtti.
Dinçer, Türkiye’deki verilere göre erkeklerde en sık görülen kanser türlerinin akciğer, prostat, kolorektal ve mesane kanseri olduğunu, kadınlarda ise en sık görülen kanserlerin meme, tiroid, kolorektal ve rahim kanseri olduğunu açıkladı. Kanserin yüzde 5 ila 10’u genetik anormalliklere bağlı gelişirken, yüzde 90 ila 95’i çevresel faktörlere ve yaşam tarzına bağlı olarak ortaya çıktığını belirtti. Tütün ürünleri, fiziksel ve kimyasal karsinojenler, radyasyon, yetersiz fiziksel aktivite, obezite ve alkol gibi faktörlerin kansere neden olabileceğini söyledi. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımından kaçınma gibi faktörlerin kanserden korunmada önemli olduğunu vurguladı.
Kanserin erken teşhisinin önemine de değinen Dinçer, tarama testleri sayesinde belirtiler ortaya çıkmadan kanserin erken teşhisinin mümkün olabileceğini ifade etti. Meme kanseri için mamografi, serviks kanseri için smear testi, prostat kanseri için PSA testi ve kolon kanseri için kolonoskopi gibi tarama yöntemlerinin yaygın olarak kullanıldığını söyledi. Kadınların meme ve rahim ağzı kanseri konusunda bilinçlenmesi gerektiğini belirten Dinçer, belirli yaş aralıklarında yapılması gereken tarama testlerine dikkat çekti.
Son olarak, Türkiye’de kanserin erken teşhisine yönelik çalışmaların Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla geniş kapsamlı olarak yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Murat Dinçer, kansere karşı bilinçlenmenin ve erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini söyledi.
