TÜRK-İŞ Başkanı Atalay'dan 'yetki davası' eleştirisi - Personel Sağlık NET Sağlık Personeli

TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’dan Yetki Davası Eleştirisi: Personel Sağlık NET Sağlık Personeli

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Ankara’da düzenlenen 13. Çalışma Meclisi toplantısında Türkiye’nin çalışma hayatı, emeğin ve sendikal örgütlenmenin geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Toplantının moderatörlüğünü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yaptığı oturumda, bu yıl geçerli olacak asgari ücreti belirleyen komisyonda TÜRK-İŞ heyetinde 4 işçinin yer aldığını belirten Atalay, ülkede asgari ücret konusunun zam yapmak için fırsat kollayanların harekete geçtiğini ve bunun merhametsizce olduğunu vurguladı.

Atalay, 2023-2024 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Anlaşma Protokolü’nün 9 Mayıs 2023’te imzalandığını hatırlatarak, yüksek enflasyon nedeniyle sözleşmenin anlamını yitirdiğini dile getirdi. Ayrıca, kamudaki işçi ücretlerinin özel sektöre rehber olduğunu ancak şu anda kamuda 20 yıllık işçinin ücretinin asgari ücretin biraz üzerine kadar düştüğünü belirtti.

İşçilerin haklarının önemli olduğunu vurgulayan Atalay, işçi emeğinin her alanda ve her yerde mevcut olduğunu ifade etti. Sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri de eleştiren Atalay, patronların çalışanların sendikal örgütlenmesine izin vermediğini, belediyeler ya da iktidarın belirlediği yerlerde sendikal örgütlenmeye müsaade edildiğini ve bu durumun işçilere bedel ödettiğini belirtti.

Atalay, sendikaların bir iş yerinde örgütlendiklerinde işverenin yetki davası açtığını ve bu davaların uzun sürelerde sonuçlandığını dile getirerek, Türkiye’nin en fazla kazanan firmalarının işçinin üzerine baskı uyguladığını belirtti. Sendikacılığın itibarının zedelendiğini ve işçilerin mağdur olduğunu ifade eden Atalay, bu durumun geçmişte de yaşandığını ve günümüzde de devam ettiğini belirtti.

Ergün Atalay’ın açıklamaları, çalışma hayatının önemine ve işçi haklarının korunmasına dikkat çeken önemli bir mesaj niteliğindeydi. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin aşılması ve işçilerin haklarının güvence altına alınması için daha etkili adımlar atılması gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin çalışma hayatında önemli gelişmelerin yaşanması ve işçilerin haklarının korunması için çaba harcanması gerektiği belirtildi.