Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdal Arslan liderliğinde gerçekleşen bir proje, dünyada her yıl 17 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olan kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili umut verici bir çalışmaya imza atıyor. Prof. Dr. Arslan, projenin kardiyovasküler hastalıklarla ilgili olarak dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir çalışma olduğunu belirtiyor. Kalp damarının tıkanmasına yol açan spesifik genleri araştırmayı amaçlayan ekip, bu genleri tespit ettiğinde yeni tedavi yöntemlerinin kapısını aralayacak.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdal Arslan, kardiyologlar ve kalp-damar cerrahlarından oluşan uzman bir ekip, TÜBİTAK desteğiyle yürütülen bu önemli projede bir araya gelerek kalp damarının tıkanmasına neden olan genler üzerinde detaylı bir çalışma başlattı. Planlanan 3 yıllık süreçte, tıkanıklığa sebep olan genlerin belirlenmesi ve bu genlere yönelik etkili ilaçların geliştirilmesi hedefleniyor.
Kalp ve damar hastalıkları günümüzde dünya genelinde ölümlerin en yaygın sebeplerinden biridir. Bu sebeple, bu alanda yapılan araştırmaların önemi oldukça büyüktür. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdal Arslan önderliğindeki bu projenin, kalp damarının tıkanmasına neden olan genleri tespit ederek yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde önemli bir adım olacağı belirtiliyor.
Kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi ve tedavisi konusundaki bu son derece önemli projenin, ilerleyen yıllarda birçok hastaya umut olması beklenmektedir. Dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını etkileyen bu hastalıklarla mücadelede yapılan bu tür çalışmaların, sağlık alanında önemli bir dönüm noktası olması hedeflenmektedir.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serdal Arslan ve ekibinin yürüttüğü bu çalışma, bilimsel açıdan büyük bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kalp damarının tıkanmasına neden olan genlerin keşfedilmesi ve buna yönelik etkili ilaçların geliştirilmesi, kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde önemli bir ilerleme sağlayabilecektir. Bu kapsamlı çalışmanın, ilerleyen yıllarda sağlık sektöründe büyük bir değişime yol açması umut edilmektedir.
