Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), 20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü kapsamında düzenlediği basın açıklamasında, Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı durumunun endişe verici olduğunu vurguladı. Genel Başkan Tarık İşmen, yapmış olduğu açıklamada, ağız ve diş sağlığının ülkenin genel sağlık sistemini etkilediğini belirtti. Yapılan araştırmalarda Türkiye’nin diş çürüğü ve diş eti hastalıkları konusunda Avrupa Birliği ülkelerinden geride kaldığına dikkat çekildi. İşmen, diğer ülkelerin başarılı koruyucu ağız-diş sağlığı programlarına dikkat çekerek, Türkiye’de benzer uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
İşmen, Sağlık Bakanlığı’nın pilot uygulama olarak başlattığı Aile Diş Hekimliği projesinin önemine değinirken, bu projeye yeterli düzeyde başvurunun olmamasının başarıyı etkilediğini belirtti. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın koruyucu dişhekimliği çalışmalarına yeterince destek vermediğini ifade etti. TDB tarafından önerilen Ulusal Koruyucu Ağız-Diş Sağlığı Programı’nın hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
TDB Genel Sekreteri Emel Uzel ise, koruyucu diş sağlığı hizmetlerinin maliyetinin tedavi edici hizmetlerden çok daha düşük olduğunu ve bu yöntemin tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Dişhekimlerinin randevu alma konusunda yaşadığı zorluklara da dikkat çeken Uzel, kamu kurumlarının hizmet verme kapasitesine ilişkin sorunlara değindi.
TDB’nin yapmış olduğu basın açıklamasında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) önünde gerçekleştirilen protesto ve dişhekimliği fakülteleri ile ilgili yapılan açıklamalar da yer aldı. TDB, diş hekimliği eğitiminin kalitesinin korunabilmesi ve meslektaşların değerinin korunabilmesi için önemli taleplerde bulundu. Ayrıca, Türkiye’de yaşanan diş hekimi fazlalığının işsizlik ve mesleğin değer kaybına neden olduğu belirtildi.
TDB, Türkiye’de ağız ve diş sağlığı konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekerek, koruyucu ağız-diş sağlığı hizmetlerinin öneminin vurgulanmasını talep etti. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların bu konuya daha fazla önem vermesi gerektiğini ve ulusal düzeyde etkin bir planlama yapılmasının gerekliliğini vurguladı. Aynı zamanda diş hekimliği eğitiminin niteliğinin düşmesine neden olan faktörlere de dikkat çekilerek, bu konuda acil önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.