Suriyelilerin Doğum Oranı Türkleri Geride Bıraktı!

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, Türkiye’ye sığınan Suriyelilerle ilgili Meclis Mülteci Hakları Alt Komisyonu’na bilgi vererek önemli veriler paylaştı. Türkiye’de kayıtlı Suriyeli sayısının 2 milyon 753 bin olduğunu belirten Torunoğlu, Suriyelilerin doğum oranının Türk vatandaşlarını geçtiğini açıkladı. Bu verilere göre, Avrupa Birliği Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara 348 milyon Euro destek verecek. Ayrıca, 2011’den 2016 Eylül sonuna kadar 20 milyonun üzerinde poliklinik hizmeti verildi ve 967 bin Suriyeli yatarak tedavi aldı. 824 bin civarında ameliyat gerçekleştirilirken, bu süreçte 177 bin Suriyeli bebek dünyaya geldi. Son bir yılda ise 70 bin Suriyeli doğum yaptı. Sınırdan nakledilen yaklaşık 35 bin Suriyeli yaralıya acil sağlık hizmeti sağlandı ve bu hizmetlerin faturası yaklaşık 600 milyon TL’ye ulaştı.

Avrupa Birliği’nin fonlarıyla oluşturulan 300 milyon euroluk proje ile Suriyelilere sağlık hizmetleri sunulurken, şu ana kadar 120 milyon eurosu kullanıldı. Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin önemli bir kısmının çocuk ve kadın olduğu belirtilirken, demografik olarak genç nüfus ağırlıklı oldukları vurgulandı. Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Atay Uslu ise, diğer ülkelerden gelen 300 bin yabancıyla birlikte Türkiye’deki sığınmacı sayısının 3 milyonu geçtiğini açıkladı. Uslu, Türkiye’nin dünyanın en fazla sığınmacı barındıran ülkesi olduğunu belirterek, bugüne kadar 25 milyar dolardan fazla insani yardım yapıldığının altını çizdi.

Türkiye’nin sığınmacılara sağladığı sağlık hizmetlerinin önemine vurgu yapılarak, Suriyelilere sunulan yardımların miktarı ve çeşitliliği detaylı bir şekilde aktarıldı. Bu verilerle birlikte, Türkiye’nin sığınmacılara yönelik politikalarının ve uygulamalarının geniş kapsamlı olduğu ve uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Türkiye’nin sığınmacı sorununa yönelik aldığı önlemler ve sağladığı desteklerle ilgili verilerin kamuoyuyla paylaşılması, konunun öneminin altını çizerek, ulusal ve uluslararası düzeyde dikkatin bu konuya çekilmesine katkı sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendirildi.