Singapur milli para-atıcı Chan Han Siong sürekli olarak hedeflerini belirlemenin, çalışmanın ve disiplinin önemini vurguluyor. 47 yaşındaki Chan, 18 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu felç olmasına rağmen, hayatta kalmak için verdiği mücadele ve spor hayatındaki başarılarıyla hayranlık uyandırıyor.
Chan, 1995 yılında zorlu bir spor olan para-atıcılığa başladı ve o zamandan beri uluslararası alanda birçok başarı elde etti. Bu spor dalında Asya şampiyonu olan Chan, Olimpiyat Oyunları’nda da ülkesini gururla temsil etti. Ancak onun için sadece galibiyetler ve madalyalar değil, aynı zamanda sporun kendisi ve kişisel gelişimi de büyük önem taşıyor.
Chan, “Hedefler belirlemek ve çalışmak benim için çok önemli. Spor benim hayatımı değiştirdi ve beni daha güçlü bir insan yaptı” diyor. O kazaya rağmen pes etmeyen Chan, başarılarıyla engellere meydan okuyan bir figür haline geldi.
Chan, hayatının her alanında dürüstlük, disiplin ve sabır gibi temel değerlere bağlı kalmayı önemsiyor. Sporun ona öğrettiği en önemli şeyin sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmak olduğunu söylüyor. Chan, spor sayesinde kendisini daha iyi tanıma fırsatı bulduğunu ve en büyük motivasyonunun hayatı dolu dolu yaşamak olduğunu vurguluyor.
Chan’ın sporla olan ilişkisi sadece kendi başarısıyla sınırlı değil, aynı zamanda başkalarına da ilham veriyor. O, engellere rağmen hayallerin gerçekleşebileceğini göstererek gençlere ve diğer engellilere cesaret veriyor. Chan, “Benim başarım, zorlukların üzerinden gelmenin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Herkesin yapabileceği bir şeyler olduğunu göstermek istiyorum” diyor.
Chan Han Siong, sporun yaşamını nasıl değiştirdiğini ve ona her zaman ilham veren şeyleri anlatarak, okuyucuların sporun gücünü ve insanın sınırlarını zorlamaktaki önemini anlamasına yardımcı oluyor. O, engellerin üstesinden gelmenin ve hayatta her zaman ileriye bakmanın önemini vurgulayarak, okuyucuları motive etmeye ve hayallerine odaklanmaya teşvik ediyor.
Chan Han Siong’un hikayesi, azim, kararlılık ve inançla dolu bir destan niteliği taşıyor. Sporun insan hayatında nasıl bir dönüşüm yaratabileceğini gösteren Chan, yaşadığı zorlu süreçlerle başa çıkmanın ve her zaman ileriye bakmanın önemini vurguluyor. Onun hikayesi, okuyucuları sporun gücüne ve insanın sınırlarını zorlamaktaki kararlılığa hayranlıkla bakmaya teşvik ediyor.