Sıbyan mektepleri çocukları böyle zehirliyor: Anne ne zaman öleceğiz, burası çok sıkıcı!

Son yıllarda İstanbul’da, özellikle emekçilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde, sıbyan mektepleri olarak adlandırılan ve hem kreş hem de okul öncesi din eğitimi veren kuruluşların sayısındaki hızlı artış dikkat çekiyor. Devlet okullarındaki ana sınıflarının yetersizliği, ailelerin ödeyemeyeceği yüksek anasınıfı ücretleri ve çalışan kadınlara uygun olmayan okul saatleri gibi nedenlerle, birçok aile bu mektepleri tercih etmeye başladı. Ancak, bu mekteplerde alınan eğitimin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri de giderek artmaya başladı.

Örneğin, Fidan isimli bir anne, çocuğunu sıbyan mektebine gönderdikten sonra çocuğunda yaşanan sorunlardan bahsediyor. Çocuğunun davranışlarında ani değişiklikler görmeye başlayan Fidan, çocuğun psikolojik sorunlar yaşadığını fark eder. Çocuk, aldığı dini eğitim nedeniyle aile içinde yaşadığı çelişkili durumlarla başa çıkamaz hale gelmiştir. Benzer şekilde, Sevinç isimli bir anne de çalışma hayatına geri döndüğünde çocuğunu sıbyan mektebine göndermiş ancak çocuğunda ortaya çıkan sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.

Sıbyan mekteplerindeki öğrenci profiline dair gözlemler paylaşan bir kreş müdürü ise bu çocukların genellikle içine kapanık olduklarını, diğer çocuklarla iletişim kurmakta zorlandıklarını, daha fazla uyumak istediklerini ve Arap alfabesine göre yazmaya alışık olduklarını belirtiyor. Ayrıca, çocukların yaşadığı ruhsal zorluklar ve gelişim süreçlerinin istismar edilmesi konusunda endişeler dile getiriliyor.

Psikologlar da erken yaşta din eğitiminin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyorlar. Çocukların soyut kavramlarla başa çıkamamalarının, ruh sağlıklarını olumsuz etkilediğine ve yaşamlarında korku hissetmelerine neden olduğuna vurgu yapılıyor. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının ruh sağlığını korumak adına bilinçli ve dikkatli olmaları gerektiği belirtiliyor.

Sonuç olarak, sıbyan mekteplerinde verilen eğitim ve bu mekteplerin işleyişi, çocukların ruhsal ve psikolojik sağlığı açısından ciddi riskler oluşturabilmektedir. Ebeveynlerin, çocuklarının yaş dönemlerine uygun şekilde din eğitimi almalarını sağlama sorumluluklarının bilincinde olmaları ve çocuklarının ruh sağlığını korumak adına gereken önlemleri almaları büyük önem taşımaktadır. Daha kapsamlı çalışmalar ve düzenlemelerle bu sorunların çözüme kavuşturulması gerekmektedir.