Dünyanın en sevilmeyen politikacısı Scholz! - Haber - Hürriyet

Scholz dünyanın en sevilmeyen politikacısı seçildi

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, son yıllarda dünyada sevilmeyen devlet ve hükümet başkanları arasında ilk sırada yer alıyor. Yapılan bir ankete göre, geniş bir kesimi temsil eden Amerikan Mornig Consult araştırma şirketinin verilerine dayanarak New York Times tarafından yayımlanan habere göre, Scholz’un memnuniyetsizlik oranı yüzde 73 ile Batılı politikacılar arasında en yüksek seviyede. Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron ise yüzde 71’lik oranla ikinci sırada yer alıyor. Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ve Japonya Başbakanı Fumio Kishida ise yüzde 70’lik oranla üçüncü sırayı paylaşıyor.

Ardından yüzde 66 ile İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, yüzde 59 ile Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve yüzde 54 ile ABD Devlet Başkanı Joe Biden sıralanıyor. En çok sevilen politikacı ise yüzde 46 ile Belçika Başbakanı Alexander De Croo oldu.

Haberde, politikacıların sevilmemesinde Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının etkili olduğu, enflasyon ve fiyat artışları, sığınmacı sorunu, gelir eşitsizliği ve halkın uzun süredir iktidarda olan partilere güveninin sarsılmasının etkili olduğu vurgulanıyor.

Almanya Başbakanı Scholz’un memnuniyetsizlik oranının yüksek olmasının altında yatan nedenlerin analizi yapılırken, bu durumun Almanya ve dünya politikasındaki yansımaları da ele alınıyor. Scholz’un liderliğindeki Alman hükümetinin aldığı kararlar ve izlediği politikaların halk nezdindeki yansımaları merak konusu olmaya devam ediyor.

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı, enflasyon, fiyat artışları ve sığınmacı sorunu gibi küresel ve ulusal öneme sahip konuların yanı sıra, hükümetin sosyal politikaları ve ekonomik tedbirleri de halk nezdinde dikkatle takip ediliyor. Scholz’un memnuniyetsizlik oranının yüksek olması, halkın taleplerinin ve beklentilerinin nasıl karşılandığına ilişkin bir gösterge olarak da değerlendirilebilir.

Sonuç olarak, Scholz’un dünya genelindeki sevilmeyen liderler arasında ilk sırada yer alması, Almanya’nın iç ve dış politikasındaki gelişmeleri etkileyebilecek önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumun Almanya ve Avrupa Birliği için uzun vadeli ve kısa vadeli sonuçları olabileceği göz önünde bulundurularak, Scholz’un liderliğindeki hükümetin izlediği politikaların ve aldığı kararların dikkatle takip edilmesi gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.