Politikacı için çalışan profesör ve lekeli koltuk! - Sözcü Gazetesi - Sözcü

Profesörün Politikacı İle İlişkisi Sözcü Gazetesinde Haber Oldu!

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylar hala hafızalarımızda tazedir. Rektör seçimle gelmeyince, üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri tepki gösterdi. Bu tepki, özellikle ülkemiz için büyük öneme sahipti çünkü Türkiye’nin dilsizleştirilerek yönetilen bir yapı olmasına karşı bir uyanışa işaret ediyordu.

Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencileri ve öğretim üyeleri sadece seçimle gelen bir rektör istiyordu. İmtiyaz veya kayırma talepleri yoktu, sadece en iyinin seçilmesini istiyorlardı. Ancak bu istemleri doğrultusunda dilleri kesilmeye çalışıldı ve tepeden atanan rektörlerle susturulmaya çalışıldılar.

Akademik özgürlük ilkelerine aykırı olarak tepeden atanan rektör, iktidarın arka bahçesi haline getirilen bir şirkette yönetim kurulu üyeliği aldı. Bu durum, üniversite ile politika arasında var olan ilişkiyi gözler önüne serdi. Boğaziçi Üniversitesi’nin hedef alınması, aslında toplumun dilsizleştirilme çabalarına karşı bir direnişti.

Diğer bir önemli konu ise Erzincan’da yaşanan felaketin üzerinden geçen 82 gün sonunda, sorumlu bakanın hala bulunamamasıdır. Yerli ortaklı yabancı bir şirketin yaptığı sömürge madenciliği sonucu yaşanan büyük felaket, ülke gündemine bomba gibi düşmüştü. Ancak sorumlular hala hesap verememiş durumda. Meclis’te kurulan Araştırma Komisyonu ise sorulara cevap bulamamış, büyük bir belirsizlik hâkim olmuştu.

Bu olaylar, ülkemizdeki demokratikleşme sürecinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Boğaziçi Üniversitesi’nin direnişi, özgürlük ve adalet mücadelesi veren herkesin sesi olmuştur. Artık sorumluların hesap vermesi ve gerçeklerin gün yüzüne çıkması kaçınılmazdır. Sadece sessiz kalıp izlemek yerine, bu tür haksızlıklara karşı bir araya gelmeli ve mücadeleye devam etmeliyiz.