Fake Diploma

Kuzey Kıbrıs Yetkilileri 4 Kişiyi Sahte Diploma Skandalında Tutukladı – OCCRP

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi (KSTU) Genel Sekreteri ve Direktörü Serdal Gündüz, Dekan Yardımcısı ve öğretim görevlisi Serdal Işıktaş ile uluslararası ofisin başı Amir Shakira, hırsızlık, belge sahteciliği ve sahte belgelerin dolaşımı suçlamalarıyla karşı karşıya kaldılar. Türk Kıbrıs Kooperatif Şirketler Sicil Müdürü ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müsteşarı Çelebi Ilık, belge sahteciliği, sahte belgelerin dolaşıma sokulması ve dolandırıcılık yoluyla para toplama suçlamalarıyla karşı karşıya. Dört kişi cuma günü hakim karşısına çıktı. Polis memuru Ortunç Özbaylı, Ilık’ın üniversiteden sahte lisans ve yüksek lisans diplomalarına sahip olduğunu mahkemeye aktardı. Lisans diploması kayıt yaptırdığı gün verildi. Işıktaş, Gündüz’ün talimatıyla sahte olduğunu bildiği diploma belgesini imzaladı. Kamu görevlisi olan Ilık, terfi alabilmek ve dolayısıyla maaşını artırabilmek için diploma belgesini bakanlığına sundu. Eski Eğitim Bakanı ve üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Kemal Dürüst de polis tarafından sorgulandı. Soruşturmacılar, yolsuz yetkililerin şimdiye kadar sağda solda sahte kayıtlar yaparak ve sahte diplomalarla on milyonlarca dolar kazandıklarını şüpheleniyor. Bu durumun çoğunlukla İran ve Mısır gibi Orta Doğu ülkelerinden gelen öğrencileri kapsadığı belirtiliyor. Polis şimdiye kadar 11 kişiyi sorguladı ve daha fazla kişiyi sorgulamayı planlıyor. Üniversite Türk yatırımcı Levent Uysal’a ait. Türk Kıbrıs ekonomisinin ana itici güçlerinden biri olan yüksek öğrenim sektörü, son yirmi yılda mümkün olduğunca çok üniversite açma ve öğrenci kaydetme odaklı olarak büyüdü. Kıbrıs’ın kuzey bölgesinde 22 üniversite bulunuyor ve bu üniversitelerde kağıt üzerinde 107,000 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin neredeyse yarısı Arap Yarımadası, Afrika, Ortadoğu ve Uzak Doğu ülkelerinden. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türk Kıbrısların yönetimindeki alandaki toplam nüfusun yüzde 30’unun yabancı üniversite öğrencileri olduğunu tahmin ediyor. Yüksek tiyatroların bazılarının, kumarhanelerin de sahibi olan büyük iş adamlarına ait olduğu ve durumlarda insan kaçakçılığı ve kaçakçılığa hizmet ettiği belirtiliyor. Öğrenci vizelerinin kolayca verilmesi, yetersiz yasal çerçeve ve genel anlamda denetim eksikliği bu durumu kolaylaştırmıştır. 2023’teki Amerika Birleşik Devletleri’nin İnsan Ticareti Raporuna göre, birçok durumda, üniversitelerle çalışan acenteler, öğrencilere düşük öğrenim ücretleri, konaklama ve bir AB üye devletinde iyi işlere erişim vaat ediyor. Kıbrıs’ın kuzeyine geldiklerinde, ucuz işgücü olarak sömürülüyor, veya fuhuşa veya uyuşturucu kaçakçılığına zorlanıyorlar. Türk Kıbrıs Halk Partisi başkanı Kudret Özersay, geçen kasım ayında “bazı kuruluşlar ‘üniversite’ adı altında faaliyet gösteriyor ve ülkeye yasa dışı yollarla insan getiriyor.” dedi. “Bu kuruluşların kapatılması için adımlar atılmalı.” Dünya’nın insan hakları platformu da kuzeyin eğitim sektörü ile insan kaçakçılığı arasındaki bağlara dikkat çekti. Platformun 2022 insan kaçakçılığı izleme raporuna göre, 2022’de Türk Kıbrıslı polise öğrenci vizeleriyle ilgili 18 insan kaçakçılığı vakası hakkında bilgi verildi. İnsan kaçakçıları gençlere Avrupa’ya giden bir yol sunmak için denetlenmeyen yüksek öğrenim sektöründen yararlanıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, 2023 yılının ocak-mart döneminde, 3,182 kişi Rum tarafında bulunan ve adanın diğer yarısını oluşturan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sığınma başvurusunda bulundu. Bu kişilerin büyük çoğunluğu, UNHCR sözcüsüne göre Türk Kıbrıslı bölgeden gelmiş. Eğitim Bakanlığı’na ait verilere göre, kayıtlı öğrencilerin en az yüzde 20’si üniversiteye gitmiyor. Kuzey Kıbrıs’taki yüksek eğitim izleme kurumu YODAK’ın başkanı Turgay Avci’nin diplomasının sahte olabileceği şüphesiyle soruşturma altında olduğu haberleri de var.