Türk bilim insanları, Hitit Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bilgehan Tozlu liderliğinde, elektronik burun adı verilen bir cihazın kullanımıyla kalp hastalıklarının nefesten teşhisini mümkün kılabildi. Araştırma, 362 nefes örneği üzerinde gerçekleştirildi ve sağlıklı bireyler ile kalp krizi geçirmiş hastaların nefesleri yüzde 97 doğrulukla ayrılabildi. Düşük maliyetli ve hızlı bir şekilde yapılan bu teşhis yöntemi, gelecekte kalp hastalıklarının tespitinde büyük bir önem taşıyabilir. Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nde gerçekleştirilen bu çalışma, büyük bir başarı ile sonuçlandı.
Yapılan çalışmada, toplam 81 katılımcıdan 362 nefes örneği alındı ve bu örnekler geliştirilen sistem üzerine yüklendi. Elde edilen verilere göre, kalp krizi geçirmiş hastalar ile sağlıklı bireylerin nefesleri yüzde 97,19 doğrulukla ayrılabildi. Ayrıca, kalp damar tıkanıklığı olan hastalar ile diğer kalp hastalıkları bulunmayan bireylerin nefesleri de yüzde 81,48 oranında doğru şekilde teşhis edildi. Bu yüksek doğruluk oranları, hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi açısından önemli bir adım oluşturuyor. Bu sistem, 2019 yılında patent başvurusu yapılarak 2022 yılında patenti alındı ve aynı zamanda uluslararası bir dergide de makale olarak yayınlandı.
Öğretim Üyesi Dr. Bilgehan Tozlu, elektronik burun cihazı ve çalışmanın detayları hakkında bilgi verirken, dünya genelinde benzer çalışmaların elektronik burunlar ile gerçekleştirildiğini belirtti. Elektronik burunlar sayesinde daha önce kanser hastalıklarının teşhis edilmesi mümkün olabilmişti. Bu çalışmanın ise kalp hastalıklarının nefesten teşhis edilmesine olanak tanıdığını ve önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Bu çalışma, Hitit Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ilk Bilim ve Teknoloji Fuarı’nda da sergilendi ve oldukça büyük bir ilgi gördü. Elektronik burun cihazı, gelecekte kalp hastalıklarının daha hızlı ve doğru şekilde teşhis edilmesine yardımcı olabilecek yenilikçi bir teknoloji olarak dikkat çekiyor. Dr. Tozlu ve ekibi, bu çalışmayı bir tıbbi cihaz olarak üretme yolunda önemli adımlar atmış ve bu alandaki gelecekteki potansiyeli göstermişlerdir.