11 Şubat ve 17 Şubat 2023 tarihleri arasında Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki ayrı depremin Türkiye’de büyük bir can kaybına ve tahribata yol açmasının ardından, çoğu insanın sık sık depremlerle sarsılan ancak binaları yıkılmayan Japonya’yı örnek gösterdiğini görüyoruz. Japonya’nın depreme hazırlıklı olması ve deprem yönetimi konusundaki başarıları, merak konusu oldu.
Japonya’da yılda yaklaşık 1500 deprem meydana geldiği biliniyor. Ülkenin fay hatları üzerinde bulunması ve deniz seviyesinin altında olması nedeniyle depremler tsunamiye yol açabilmekte. Bu duruma karşı Japonya, kendi deprem şiddetini ölçen “şindo” sistemi ve sıkı hazırlık protokolleri ile dikkat çekiyor. Ülkede son 20 yılda 6 ve üzerinde şiddetinde en az 28 deprem yaşandığı biliniyor.
Tokyo’yu bekleyen 9 şiddetindeki çok büyük bir depreme karşı alınan önlemler, can kaybını ve maddi hasarı önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip. Tokyo Valisi Yuriko Koike’nin açıklamasına göre, geçmişte 9 bin kişinin öleceği tahmin edilen depremde, son on yıldaki çalışmalar sonucunda can kaybı tahmini 6100 kişiye düşmüş durumda. Ayrıca, gökdelen sayısının artmasıyla elektrik kesintisine karşı jeneratör ve batarya sistemi kurulması gibi tedbirler alınıyor.
Japonya’da yapılan inşaatlarda, zayıf zeminlerde binaların temellerinin 60-70 metre derinliğe kadar giden kazıklarla güçlendirilmesine önem veriliyor. Japonya’da depreme dayanıklı binaların sallanacak şekilde inşa edilmesi, ülkede özellikle hastane gibi önemli yapıların bu şekilde tasarlanmasına örnek teşkil ediyor.
Japonya’da deprem bilinci ve farkındalığının gelişmiş olmasının arkasında, afet önleme sisteminin güçlü olması yatıyor. Ülkede afet öncesi acil durum kitlerinin bulundurulması, akıllı cep telefonlarında deprem ikaz sistemi ve erken uyarı sistemlerinin olması, doğal afet tatbikatlarının yaygın olarak yapılması gibi uygulamalar deprem sonrasında insanların doğru davranışları sergilemesine olanak sağlıyor.
Sonuç olarak, Japonya’nın depremle baş etme konusunda gösterdiği başarılar, diğer ülkeler için örnek bir model olabilir. Türkiye’nin deprem riskiyle yaşayan bir ülke olarak Japonya’nın tecrübelerinden faydalanması ve benzer önlemleri alması büyük önem taşıyor.
