İstanbul’da Binlerce Kişi Siyonist ve Irkçı zulmü protesto etmek için yürüdü – İlke Haber Ajansı (İLKHA)

İstanbul’da binlerce kişi pazar günü sionizme ve ırkçılığa karşı önemli bir gösteride sokaklara döküldü.
Peygamber Sevdalıları Vakfı ve Özgür Kudüs Platformu tarafından düzenlenen etkinlik, Gazze’deki devam eden soykırımı ve Türkiye’deki son ırkçı provokasyonları kınamayı amaçlıyordu.

Katılımcılar Üsküdar Fevziye Hatun Camii önünde toplandı ve Üsküdar Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Güzergah boyunca araç trafiği durduruldu ve protestoya katılanların sayısı, seyircilerin de katılımıyla arttı. Yürüyüş, İsmail Sürmeli’nin Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan bir mitingle Üsküdar Meydanı’nda sona erdi.

Özgür-Der yönetim kurulu üyesi Hamza Türkmen, saldırılara karşı birlik vurgusu yaparak kalabalığa hitap etti. “İsrail’in zalimliğini ve Filistin ve Gazze’deki ırkçılığı, aynı zamanda bu suçları destekleyen Batı dünyasının ırkçılığını bir arada kınamak için buradayız,” dedi. Türkmen, Filistinlilerin tarihsel ve devam eden acılarını vurgulayarak bu haksızlıklar karşısında kolektif hareket ve dayanışma çağrısında bulundu.

Gazeteci ve yazar Mehmet Zülküf Yel, Özgür Kudüs Platformu adına konuşarak son 281 gündür Gazze’deki sürekli acıyı vurguladı. Hastanelere ve ibadethanelere yapılan saldırıları kınayan Yel, olayları anlatarak, gençlerin futbol oynarken ve secde halindeki ibadet edenlerin katledildiği son dehşet örneklerini aktardı. Yel, bu insan hakları ihlallerine küresel bir yanıt verilmesi gerektiğini belirterek, tüm insanların bu tür zalimliğe karşı durması gerektiğini vurguladı.

Gazze’de olanların sadece İslam dünyasının değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Yel, ezilenleri desteklemenin kolektif sorumluluğunu vurguladı. “Kurduğumuz ibadethaneler yerle bir ediliyor, bu kadar yürek yakan bir durum varken, Filistin’deki kardeşlerimiz eziliyor, sadece dua edebiliyoruz. Dua teşkil etmez, fiili ve sözlü olarak dua etmek lazım. Birlikte dua etmek varken, meczubumuz Babil’i gönder de kardeşlerimizi kurtarsın demek ayıptır, onların yanında durmamız lazım.”

Sığınmacılara yönelik son provokasyonlara da değinen Yel, ırkçıların birliği zayıflatma amacına ulaşmamak konusunda uyardı. “Eğer biri suç işlemişse, zaten yargıya getiriliyor, yargılanıyor ve cezaevine atılıyor. Dış güçler tarafından organize edilen ırkçıların oyununa düşmeyin. Biz Müslümanız, ezilen kardeşlerimizdir, ırkçıların oyununa gelmeyin. Ezilmiş kardeşlerimizle beraber kenetlenelim.”

Peygamber Sevdalıları Vakfı adına konuşan Molla Nizamettin Yaçin, ezilenlerin ilahi korunmasından ve dayanışma gerekliliğinden bahsetti. “Allah, ezilenlerin sahibidir. Allah, ezilenleri koruyandır. Allah, önceki gibi ezilenleri koruyacak, ama Allah, onları imtihan etmektedir. Bizler, insanlığın ve Müslümanların, bu zorbalıklara karşı vereceği tepkiler ile sınanacağız. Defterlerimiz buruşup Rabbimize sunulacak. Gaza’daki durumu televizyonda gördük, bu acımasız barbarlar, Peygamber katilleri, bebek katilleri, bu katliamcı zümre kimseyi umursamadan bombalarla insanları öldürüyorlar. Bu onların cesaret göstergesi değil, korkaklık göstergesidir.”

Yaçin’in sözleri kalabalıktaki birçok kişinin duygularını yansıtırken, hak ve insan hakları için mücadelenin sınırları ve toplulukları aştığını yineledi. Protesto, Gazze’deki devam eden şiddete ve ırkçılık ve zulüm gibi daha geniş konulara karşı güçlü duyguları ön plana çıkararak, birlik ve aktif destek çağrısında bulunarak, ezilen insanların yanında durmanın kolektif sorumluluğunu vurguladı.

Etkinlik, haksızlıklara karşı dayanışmanın ve zulme karşı durmanın kolektif sorumluluğunun önemli bir hatırlatıcısı olarak hizmet etti. Miting sona erdiğinde, katılımcılar Gazze ve ötesindeki ezilen insanlar için savunuculuklarını sürdürme konusundaki kararlılıklarını yenileyerek ayrıldılar.