İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Osmanlı İmparatorluğu’nda Darülfünun’dan türeyen ilk Avrupa tarzı üniversite olarak kabul ediliyor. Tarihi 20 Şubat 1870’e dayanan fakülte, Beyazıt’taki Zeynep Hanım Konağı’ndan sonra Sultanahmet, Çemberlitaş ve Galatasaray’da faaliyetlerine devam etmiş ve Türkiye’nin önemli bilim insanlarını yetiştiren bir eğitim yuvası olmuştur.
İÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Ünver’e göre fakülte, Türkiye’nin ilk lisans eğitim kurumu olup, bugünkü binanın 1945’ten bu yana hizmet verdiğini belirtiyor. Ünver’e göre, İÜ Edebiyat Fakültesi, Türkiye’nin eğitim, kültür, sanat, tiyatro, müzik ve bilim hayatına yön veren önemli isimlerin yetiştiği bir mekan olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, Edebiyat Fakültesi’nin, İÜ’nün bir parçası olarak, Türkiye’nin bir yansıması olduğunu ifade ediyor.
Cumhuriyet’e geçiş sürecinde sessiz kalmayan fakülte, öğrencileri ve öğretim üyeleriyle Milli Mücadele’ye destek vererek, Mustafa Kemal Atatürk’e fahri müderrislik teklifinde bulunmuş ve belge teslim etmiştir. Ayrıca, Türk müziğine önemli izler bırakan isimlerin fakültede eğitim aldığını da belirtiyor.
Edebiyat alanında tanınmış isimlerin yetiştiği fakültede, Nihat Sami Banarlı, Cahit Külebi, Yusuf Atılgan ve Behçet Necatigil gibi isimler öne çıkıyor. Ayrıca, usta edebiyatçı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın fakültede eserler kaleme aldığı ve Türk kültür ve edebiyatına önemli katkılarda bulunduğu da vurgulanıyor.
Fakülte bünyesinde yetişen birçok önemli isim arasında Yahya Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Ahmet Refik Altınay gibi isimler bulunuyor. Bu isimler, fakültenin Türkiye’nin entelektüel birikimine ve kültürel mirasına katkı sağlayan değerli şahsiyetler olduğunu kanıtlıyor.
Fakülte Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Aliye Erol, İÜ Edebiyat Fakültesi’nin Türkiye’nin en büyük fakültelerinden biri olduğunu belirtiyor ve 3 Milli Eğitim Bakanı dahil olmak üzere birçok önemli ismi mezun ettiğini açıklıyor. Ayrıca fakültenin Türkiye’de felsefe, sosyoloji, Türkoloji gibi alanların gelişimine büyük katkı sağladığına ve eğitim faaliyetlerine devam ettiği bilgisini paylaşıyor. Amaçlarının ülkemizin ve dünyanın önemli bir bilim merkezi haline gelmek olduğunu vurguluyor.
