İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, İlim Yayma Vakfı ile Protokol İmzaladı

Milli Eğitim Bakanlığı, dini yapılanmalarla yaşadığı ilişki tartışmalarına rağmen eğitim alanında yeni adımlar atmaya devam ediyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İlim Yayma Vakfı ile “İlim Yayma Öğretmen Gelişim Sertifika Eğitim Programı” protokolü imzaladı. Bu protokol, eğitimin dinselleştirilmesi politikaları kapsamında hayata geçirilen bir adım olarak dikkat çekiyor.

Protokol imza töreninde İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın yapmış olduğu konuşma da dikkatleri üzerine çekti. Erdoğan, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek, öğretmenlerin değerli hissetmeleri ve motivasyonlarının arttırılması gerektiğini vurguladı. Eğitimcilere sağlanacak eğitimlerin öğretmenlerin kendi alanlarında kendilerini geliştirebilmelerine olanak tanıması gerektiğini belirterek, sınıftaki performansın bu şekilde artacağını ifade etti.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in geçmişte yaptığı açıklamalara gönderme yaparak, “tarikat, cemaat” dediği yapılarla protokol imzalamanın devam edeceğini belirtmesi büyük tepki çekmişti. Ancak, bu tür yapılarla olan ilişkilerin çocukların negatif etkilere maruz kalmasını engellediği gerekçesiyle sürdürüldüğü belirtiliyor.

İlim Yayma Vakfı ile imzalanan protokolde dikkat çeken bir diğer detay ise İstanbul Milli Eğitim Müdürü Mücahit Yentür’ün vakıf ile yakın ilişkiler içerisinde olması. Yentür, İlim Yayma Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesi olarak vakfın etkinliklerine sık sık katılıyor. Bu durum, protokolün imzalanmasında etkili bir faktör olarak görülüyor.

Eğitim alanında yaşanan bu gelişmeler, eğitimin dinselleştirilmesi ve dini yapılanmaların eğitim politikalarına etkisinin yeniden gündeme gelmesine neden oluyor. Eğitim sisteminin tarafsız, bilimsel ve laik bir şekilde işlemesi gerektiği, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin farklı yapılarla ilişkilendirilmesinin yaratacağı çıkar çatışmalarının önlenmesi gerektiği yönünde eleştiriler yükseliyor. Bu bağlamda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve yerel yönetimlerin bu tür ilişkileri denetim altında tutması ve eğitim sistemine tarafsızlık ilkesini hakim kılması büyük önem taşıyor.