Uluslararası basın ve hak örgütlerinin bağımsız radyo istasyonu Açık Radyo’nun yayın lisansının iptali üzerine yönelttikleri eleştirilerin artmasıyla birlikte, Turkish Minute’in açıklamasına göre, İstanbul’da bir mahkeme, Türkiye’nin medya denetleme kurulu RTÜK’ün tartışmalı kararına bir durdurma kararı verdi. Radyo istasyonunun bir duyurusuna atıfta bulunan Açık Radyo (Open Radio), Çarşamba günü web sitesinde bir açıklama yaparak İstanbul’daki bir idari mahkemenin, yayın ve akış düzenleyicisi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yayın lisansının iptaline ilişkin alınan kararla ilgili bir durdurma kararı verdiğini belirtti. Karar, Açık Radyo’nun savunmasını sunana kadar radyo istasyonuna verebileceği “telafi edilemez zararlar” dikkate alınarak verildi. Açık Radyo, faaliyetlerine devam ettiğini ve RTÜK’ü mahkeme kararından haberdar ettiğini; ancak RTÜK’ün durdurma kararına itiraz edebileceğini ifade etti.
RTÜK, geçtiğimiz hafta, Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde Ermenilerin kitlesel öldürülmesine “soykırım” atıfta bulunduğu için Açık Radyo’nun yayın lisansını iptal etmişti. Bu gelişme, radyo istasyonunun dinleyicileri yanı sıra gazeteciler ve hak aktivistleri arasında “sansür” olarak nitelendirilmesinden dolayı hayal kırıklığı ve öfkeye neden oldu. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve bazı basın özgürlüğü örgütleri, Türk hükümetini Açık Radyo’nun lisansını yeniden vermesi konusunda çağırmış ve bu adımı ifade özgürlüğüne ve medya özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olarak nitelendirmiştir.
RTÜK üyesi İlhan Taşçı tarafından yapılan bir duyuruya göre, RTÜK, 24 Nisan’da Ermenilerin kitlesel öldürülmesine “soykırım” olarak atıfta bulunarak “nefret ve düşmanlık uyandırdığı” iddia edilen bir konuğa ev sahipliği yaptığı için 22 Mayıs’ta beş günlük yayın durdurma cezasına uymayı reddeden Açık Radyo’nun lisansını iptal etti. Hükümet, 2016 Temmuz’unda yaşanan başarısız darbe girişiminin ardından terörizmle bağlantılı olduğu iddia edilen veya terörist propagandaya karışmakla suçlanan neredeyse 200 medya kuruluşunu anında kapattı. Darbe sonrası baskı, dünyadaki en kötü gazeteci hapisanesi olan Çin’in ardından ikinci sıraya yerleştirdi geçici olarak.
Yıllardır basın özgürlüğü konusunda kötü bir sicile sahip olan Türkiye, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle yayınlanan RSF Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 158. sırada yer alıyor. Pro-opozisyon veya bağımsız haber istasyonlarının RTÜK tarafından uygulanan yaptırımlar aracılığıyla yayınlarının kısıtlanması Türkiye’de yaygın bir durumdur. Güncel siyasi partilerin parlamentodaki sandalye sayısına göre atanmış olan RTÜK üyeleri, halihazırda ajansı domine eden Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) temsil etmektedir.
