Avrupa ülkeleri son yıllarda Suriyeli mültecileri kabul etmeye devam ediyor. Bu konuda özellikle Almanya, Fransa ve İsveç gibi ülkeler öne çıkıyor. Ancak, bir Avrupa ülkesi diğerlerinden daha fazla Suriyeli mülteci kabul etmiş gibi görünüyor.
BBC tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’nin sınır komşusu olan Yunanistan, Suriyeli mültecilerin en fazla kabul edildiği Avrupa ülkesi olarak öne çıkıyor. Yunanistan, son yıllarda 123.000’den fazla Suriyeli mülteciyi kabul etti.
Yunanistan’ı takip eden ülkeler arasında Almanya ve Fransa yer alıyor. Almanya, 2020 yılı itibarıyla 82.000 Suriyeli mülteciyi kabul ederken, Fransa ise bu sayıyı 45.000 olarak bildiriyor. İsveç ise 40.000 Suriyeli mülteciyi kabul ettiği bilgisiyle dikkat çekiyor.
Diğer Avrupa ülkeleri arasında daha az Suriyeli mülteci kabul eden ülkeler de bulunuyor. Örneğin, Macaristan’ın sadece 1.300 Suriyeli mülteciyi kabul ettiği belirtiliyor. Benzer şekilde, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi ülkeler de yalnızca binlerle ifade edilen sayılarda Suriyeli mülteciyi kabul etmiş durumda.
Yunanistan’ın diğer ülkelere göre neden daha fazla Suriyeli mülteciyi kabul ettiği konusu ise merak ediliyor. Bir dizi faktör bu durumu etkileyebilir. Yunanistan’ın coğrafi konumu, Suriye’ye yakınlığı ve deniz yoluyla Avrupa’ya ulaşan mültecilerin yoğun bir şekilde Yunanistan’a gelmesine neden olabilir.
Ayrıca, Yunanistan’ın mülteci politikaları ve kabul kapasitesi de bu durumda etkili olabilir. Yunanistan, mültecilere daha fazla destek sağlamak ve entegrasyon sürecini kolaylaştırmak için çeşitli programlar yürütebilir.
Diğer yandan, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin daha az Suriyeli mülteciyi kabul etmiş olmalarının nedenleri de araştırılıyor. Bu ülkeler, mülteci politikalarını sık sık gözden geçirerek, hem mültecilere daha iyi destek sağlamayı hem de ulusal güvenliği korumayı hedefliyor.
Tüm bu veriler, Avrupa ülkelerinin mülteci kabul politikalarının farklılıklarını ve bunun arkasındaki kompleks sebepleri gösteriyor. Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya olan ilgisinin devam ettiği bir dönemde, ülkelerin bu konudaki politikalarının önemli bir sorumluluk olduğu vurgulanıyor. Avrupa Birliği’nin de bu konuda ortak bir yaklaşım benimsemesi ve üye ülkeler arasında iş birliğini güçlendirmesi bekleniyor.
