Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Cuma günü gerçekleştirilen bir törenle, son mutlak Osmanlı hükümdarı Sultan II. Abdulhamid’in eski ikametgahı olan Yıldız Sarayı’nı yeniden açtı ve canlandırılmış sarayın şehrin tarihi ve kültürel cazibesini artıracağını söyledi. Erdoğan, açılış töreninde bir kalabalığa hitap ederek İstanbul’un en önemli tarihi mekânlarından birini yeniden açmanın mutluluğunu ifade etti. “Bugün, sevgili İstanbul’umuzun en güzel tarihi hazinelerinden birini sergilemek için bir araya geliyoruz, bir mahalleyi sevmenin bir ömre bedel olduğu bir şehir,” dedi.
Türk hükümeti denetiminde restore edilen Yıldız Sarayı, altı yıllık restore ve peyzaj çalışmalarından geçti. Erdoğan, “Kentimizin sembolü olan Yıldız Sarayı şimdi kapılarını halkımıza ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere açıyor. Bu bizim atalarımızdan gelen kıymetli bir hediye, umarım bu milletimize mutluluk getirir,” dedi.
Saray, son mutlak Osmanlı hükümdarı Sultan II. Abdulhamid ile yakından ilişkilidir. Abdulhamid II, 21 Eylül 1842’de doğan Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı ve parçalanmış devlet üzerinde etkin kontrolü sağlayan son padişahtı. 1876-1909 yılları arasındaki saltanatı önemli siyasi ve sosyal çalkantılarla, önemli bölgelerin kaybı ve Rus İmparatorluğu ile yaşanan bir savaşla işaretlendi. Kardeşi V. Murad’ın devrilmesinin ardından tahta çıkan Abdulhamid, 1876’da imparatorluğun ilk anayasasını ilan ederek başlangıçta ilerici eğilimler gösterdi. Ancak kısa süre sonra anayasayı askıya alarak üç on yıl boyunca mutlak bir monarşi olarak hüküm sürdü.
Erdoğan, sarayın tarihî önemine vurgu yaparak, Yıldız Sarayı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nun en sarsıcı yıllarında idari merkez olarak hizmet verdiğini belirtti. Sultan III. Selim tarafından 19. yüzyılın başlarında inşa edilen bir dizi kır evinden oluşan saray, Sultan II. Abdulhamid’in Dolmabahçe Sarayı’ndan tahtını buraya taşımasıyla önem kazandı. “36 Osmanlı hükümdarı arasında belki en büyük olarak Necip Fazıl tarafından tanımlanan Abdulhamid II, 1909 darbesine kadar 33 yıl boyunca devleti buradan yönetti,” dedi.
Erdoğan, restorasyonunun tamamlanmasıyla, sarayın Türk halkı için bir gurur kaynağı olmasını ve gelecek nesiller için değerli bir eğitim kaynağı olmasını umduğunu ifade ederek konuşmasını sonlandırdı. “Yıldız Sarayı’nı yeniden açarak sadece taşlarını, duvarlarını ve mobilyalarını restore etmedik, aynı zamanda tarihsel kimliğini de canlandırdık,” dedi. Sarayın bir sonraki ay sonuna kadar halka ücretsiz olarak açık olacağını duyurdu.
Tören, İstanbul’un başmüftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş’un yaptığı bir dua ile sona erdi ve Erdoğan, diğer devlet büyükleriyle birlikte sarayın halka resmi olarak açılması için kurdeleyi kesti.
Devlet Başkanı Erdoğan’ın Yıldız Sarayı’nın tarihsel önemini övmesi, Abdulhamid II’nin etnik azınlıklara karşı acımasız baskısı ve sürekli otoriterliğiyle lekelenmiş olarak eleştirmenler tarafından karşılandı. Onlar, Erdoğan’ın medya ve konuşmalar yoluyla Abdulhamid’i yüceltmesini, zulümle işaretlenmiş bir geçmişle rahatsız edici bir uyum olarak görüyor.
