"Silahsız cepheye sürülüyor gibi hissediyorum" - DW (Türkçe)

DW’den: “Silahsız cepheye sürülüyor gibi hissediyorum”

Türkiye’deki sağlık çalışanlarının zorlu görevleri ve yaşadıkları sıkıntılar, COVID-19 salgınıyla birlikte daha da belirgin hale geliyor. İstanbul’da bir devlet hastanesinde görev yapan erkek hemşire A.’nın ifadeleri, bu zorlu süreci net bir şekilde ortaya koyuyor. Hemşire A., hastalarla ilgilenen sağlık çalışanlarının risk altında olduğunu, ancak yeterli ekipmanın olmadığını belirtiyor. Sağlık çalışanlarının, COVID-19 salgını nedeniyle kaygı ve endişe içinde olduklarını, ancak gereken ilginin gösterilmediğini ifade ediyor. Bu durumun psikolojilerini olumsuz etkilediğini ve aileleri için endişelendiklerini vurguluyor.

Ankara’da devlet hastanesinde görev yapan bir kadın hemşire de benzer sıkıntıları paylaşıyor. Malzeme eksikliği nedeniyle işlerinin daha da zorlaştığını dile getiriyor ve sağlık çalışanlarının izole edilmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye genelinde sağlık çalışanlarının psikolojik destek hizmetlerine erişimi önem kazanırken, İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi yeni bir hizmet başlatıyor. Bu hizmet, sağlık çalışanlarının ruh sağlığını korumayı amaçlayarak telefon ve sanal ortam üzerinden erişilebilir bir destek sağlıyor.

Benzer şekilde İstanbul’da görev yapan bir diğer hemşire, hem maddi hem de manevi olarak zorlu bir süreçten geçtiklerini aktarıyor. Alkış eyleminin kendilerini kurtarmayacağını belirtiyor ve maske ve diğer koruyucu ekipmanları kendi imkanlarıyla temin etmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Genç hemşire, sağlık çalışanlarının meslekle bağlarının zayıfladığını ve normale dönüş sürecinin yaşanacağına inanıyor.

Gaziantep’te çalışan bir asistan hekim ise, hastane ortamında yaşadığı endişelerin yanı sıra insanların doktorlara karşı tavrının da olumsuz olduğunu vurguluyor. Doktorların da insan olduğu gerçeğinin kamuoyu tarafından yeterince anlaşılmadığını belirterek, sürecin şeffaf olmamasının hekimlerde endişe yarattığını ifade ediyor.

Manisa’da görev yapan bir uzman doktor da, virüsün hızla yayılmasının beklemedikleri bir durum olduğunu ve sürecin daha şeffaf olması gerektiğini dile getiriyor. Hekimler arasında yaşanan sorunları ve virüsle baş etme konusundaki zorlukları paylaşıyor. Sürecin zorluğuna rağmen meslektaşlarıyla iletişim kurarak destek aldığını ve bu desteğin önemli olduğunu belirtiyor.

Türkiye’deki sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların net bir şekilde ortaya konması, toplumun anlayışını ve desteğini artırmak adına önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Gerekli önlemlerin alınması ve sağlık çalışanlarına destek verilmesi, bu zorlu sürecin daha kolay atlatılmasına yardımcı olabilir.