Cumhur İttifakı’nın Merkezefendi’deki dikkat çeken adayı olan genç politikacı Ekrem Başer, seçim sürecinde CHP’nin Denizli’deki popüler belediye başkanlarından Ali Marım’ı ofisinde ziyaret etti. Bu ziyaret, 35 yıl öncesine dayanan derin ve önemli bir hikayeyi gün yüzüne çıkardı. Yapılan ziyaret, seçim kampanyalarının dışında bir adımdı ve dikkatleri üzerine çekti.
5 Şubat 2024 tarihinde, Ekrem Başer’in sosyal medya hesabından paylaştığı bir fotoğraf, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. CHP’li Ali Marım’ın ofisine gerçekleştirilen bu ziyaret, seçim sürecinde adayın ilk ziyaretlerinden biriydi. Ali Marım, özellikle 1989-1999 yılları arasında yaptığı başarılı belediye başkanlığıyla hafızalarda yer etmiş bir isimdi. Bu ziyaretin, 35 yıl öncesine, 1989’a dayanan özel bir anı ile ilişkilendiği ortaya çıktı.
Ali Marım, Ekrem Başer’in dedesi Ekrem Başer’i ziyaret ettiği ve seçim kampanyasına başladığı ilk dönemde yaşananları doğrulayarak, bu anıyla özdeşleştiği için büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. O dönemlerin başarılı belediye başkanı, Başer’in 35 yıl sonra yaptığı ziyaretin kendisini onurlandırdığını belirtti. Ekrem Başer ise Marım’a, gelecek dönemde de kendisine şans getirmesi ve ilk ziyaretlerinden birini yeniden Marım’a yapma arzusunu dile getirdi.
Ali Marım, 1994 seçim kampanyasına başlarken de aynı evi seçmiş, başarıya giden yolun ilk adımlarını Ekrem Başer’in evinde atmıştı. Marım, o seçimlerde de başarılı olmuş ve seçimi kazanmıştı. Bu anlam dolu ziyaret, Cumhur İttifakı’nın Merkezefendi adayı Ekrem Başer’in seçim sürecinde farklı ve anlamlı bir adım attığını gösterdi.
Ekrem Başer’in politik kariyerindeki dönüm noktalarından biri olan bu ziyaret, Denizli siyasetinde derin izler bırakacak gibi görünüyor. Adaylık sürecinde önemli bir adım atan Başer’in, tecrübeli isim Ali Marım ile ilişkisi, siyasetin değişken atmosferinde yeni bir boyut eklemiş oldu. Her iki ismin geçmişten gelen bu anlamlı bağının, gelecekteki işbirliklerini de beraberinde getireceği aşikar. Bu görkemli ziyaret, seçim yarışındaki rekabeti bir kenara bırakarak, tarihi birlikteliğin ve hikayenin önemine vurgu yapmış oldu.
