Ruh Sağlığı Derneği, salgın hastalıkların insanlar üzerinde yarattığı korkunun önemine dikkat çekerek, özellikle virüs korkusunun insanların davranışlarını değiştirebileceğini belirtti. Dernek Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgül, hapşırma ve tıksırma gibi durumlardan kaçınan, toplu taşımadan uzak duran, kalabalık ortamlara girmeyen ve sağlık endişesi yaşayan kişilere psikolojik destek almalarını önerdi. Akgül, ruh sağlığının da beden sağlığı kadar önemli olduğunu vurgulayarak, toplu tehditler karşısında daha az etkilenmek için birlik ve beraberlik içinde olunması gerektiğini belirtti. Dernek olarak salgın hastalıklara yönelik korkuları ve endişeleri araştırmaya başladıklarını belirten Akgül, vatandaşları bu konuda bilinçlendirmenin önemine değindi.
Uzman Psikolog Emine Esra Tanrıverdi ise korkunun bulaşıcı olduğunu ve bilinmeyen durumlar karşısındaki korkuların yaygın olduğunu belirtti. Corona virüsün Türkiye’de gündemde olduğunu hatırlatan Tanrıverdi, insanların yanlış bilgilerle bilgilendirildiğini ve doğru bilgiye erişimlerinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Tanrıverdi, salgınlar karşısında insanların panik oluşturma ve psikolojik etkiler yaşama eğiliminde olduğunu ifade ederek, bu durumun psikolojik rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtti. Derneğin gönüllü uzmanlarından Şeyma Kaplan ise virüslerin bağışıklığı artırabileceğini savunarak, insanoğlunun belirsizlik ve yanlış bilgiye dayalı korkular geliştirmesinin doğal olduğunu belirtti.
Kaplan, korku ve endişelerle başa çıkmak için virüslere ve hastalıklara ilişkin korunma yollarını öğrenme fırsatı olarak görmemiz gerektiğini vurgulayarak, bu sürecin insanlar için bir öğrenme ve bilinçlenme şansı olabileceğini belirtti. Derneğin, salgın hastalık korkusuyla ilgili yaptığı araştırmanın ön sonuçlarına resmi internet sitesinden erişilebileceği belirtildi. Sonuç olarak, salgın hastalıklarla mücadelede bilgi, bilinçlilik ve birlik içinde hareket etme önemli olup, vatandaşların psikolojik destek alarak korku ve endişeleri yönetmeleri öneriliyor.
