Avustralya Senatörü Larissa Waters, ülke parlamentosunda bebeğini emzirerek tarihi bir ilke imza attı. Sol Yeşiller partisi üyesi olan Waters, Salı günü yapılan bir oylamaya, iki aylık kızı Alia Joy ile birlikte katıldı. Daha önce Temsilciler Meclisi’nde yapılan bir değişiklikle emzirmeye izin verilmesine rağmen, hiçbir politikacı bu hakkı kullanmamıştı. Waters, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, parlamentoda daha fazla kadına ve ebeveyne ihtiyaç olduğunu vurguladı. Ayrıca işyerlerinin daha esnek ve aile dostu olması gerektiğini dile getirdi.
Avustralya’daki Sky News kanalına konuşan İşçi Partili Senatör Katy Gallagher, bu anın önemli olduğunu belirterek dünyadaki diğer kadın politikacıların da benzer şekilde davrandığını ifade etti. Öte yandan İngiltere’de de parlamenterlerin bebeklerini ofise götürmelerine izin verilmesi önerilmiş ancak bir parlamenterin tabloid basının bu durumu istismar edebileceği uyarısını yapmıştı.
Ülkedeki emzirme tartışması 2015 yılında, bakana yasama görevlerinden geri kalmaması için “süt biriktirmesi” tavsiye edildiğinde başlamıştı. Waters’ın bu adımı, Avustralya’da kadınların ve ebeveynlerin iş yaşamında daha fazla desteklenmesi gerektiği konusunda önemli bir mesaj niteliğindedir. Waters’ın bu hareketi, kadınların iş dünyasında daha fazla varlık göstermesinin önemini vurgularken aynı zamanda ebeveynlerin iş ve aile yaşamlarını dengelemeleri konusunda da dikkat çekici bir adımdır.
Emzirme hakkı, sadece bir kadın olarak değil bir parlamento üyesi olarak da Waters’ın özgüvenini ve kararlılığını göstermektedir. Bu tarihi an, Avustralya’da cinsiyet eşitliği ve aile dostu politikaların önemini bir kez daha gündeme getirmektedir. Waters’ın bu cesur adımı, ülke genelinde daha fazla kadın politikacının benzer haklardan faydalanabileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak, Larissa Waters’ın parlamentoda bebeğini emzirerek attığı bu adım, Avustralya’da cinsiyet eşitliği ve aile dostu politikalar konusunda farkındalık yaratmıştır. Waters’ın bu hareketi, kadınların iş yaşamında daha fazla desteklenmesi ve ebeveynlerin iş ve aile yaşamlarını dengelemesi konusunda önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Bu tarihi an, sadece Avustralya değil tüm dünyada benzer politikaların ve desteklerin geliştirilmesi konusunda önemli bir örnek teşkil etmektedir. Larissa Waters’ın gösterdiği cesaret ve kararlılık, kadınların toplumdaki varlığının daha da güçlenmesi için önemli bir adımdır. Ebeveynlerin iş ve aile yaşamlarını dengeleme konusundaki bu adımın diğer ülkelerde de desteklenmesi ve uygulanması gerektiği bir kez daha hatırlatılmalıdır.
