Almanya için Alternatif (AfD) partisinin Meclis Grup Başkanı Alice Weidel, yasal olmayan yollardan aldığı para bağışına ilişkin kendini savundu. Weidel, Alman meclisindeki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, aldığı para bağışının bir hata olduğunu kabul ederek, bütün paranın geri ödendiğini vurguladı. Bu olayın vergi mükelleflerini zarara uğratmadığını belirtti. AfD’li politikacı ayrıca, diğer partilerin bağış skandallarına da atıfta bulunarak, eleştirilerini sürdürdü.
Weidel’ın savunmasının ardından söz alan Başbakan Angela Merkel ise isim vermeden AfD’li politikacıyı eleştirdi. Merkel, özgürce yürütülen tartışmaların önemli olduğunu vurguladı. Konstanz Savcılığı’nın salı günü yaptığı açıklamada, AfD’li siyasetçiler hakkında siyasi partiler kanununu ihlal ettikleri gerekçesiyle başlatılan soruşturmaya Alice Weidel’ın da dâhil edildiği belirtilmişti.
2017’de yapılan genel seçimler öncesinde İsviçreli bir firmanın Weidel’in seçim kampanyasında kullanılmak üzere toplam 130 bin euroyu AfD Kontanz Gölü bölge teşkilatına havale ettiği ifade ediliyor. AfD, parayı iade ettiklerini açıklarken, siyasi partilerin Avrupa Birliği’ne üye olmayan ülkelerden para bağışı almasının yasalara aykırı olduğu belirtiliyor.
Bu olay, Alman siyasetinde yeni bir tartışma başlattı. Sağ popülist Alice Weidel’ın mali konulardaki iddiaları, diğer partiler arasında da yankı uyandırdı. AfD’nin bu durum karşısındaki tutumu da merak konusu oldu. Öte yandan, Başbakan Angela Merkel’in bu konudaki tavrı ve genel siyasetteki duruşu da dikkat çekici bir nokta olarak karşımıza çıkıyor.
Siyasette yaşanan bu gelişmeler, Almanya’nın gündemine bomba gibi düştü. Alice Weidel’ın savunması ve ardından gelen Başbakan Merkel’in tepkisi, ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Partiler arası bağış skandalları ve yasalara aykırı davranışlar konusundaki hassasiyet, Alman siyasetinin temel taşlarından biri haline geldi.
Tüm bu olaylar ve gelişmeler, Almanya’da siyasetin nasıl şekillendiğini ve politikacıların sorumluluklarını nasıl yerine getirmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle vergi mükelleflerinin zarara uğramaması ve yasalara riayet edilmesi konularındaki hassasiyet, Alman siyasetinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu olay, sadece Alice Weidel ve AfD için değil, tüm siyasi partiler için bir uyarı niteliği taşımaktadır.
