Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beynin bilimin yeni uzayı olarak görüldüğünü ve birçok şeyin daha anlaşılabilir hale geldiğini belirtti. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde beyin haritalama yönteminin önemine değinen Tarhan, beynin muhteşem bir organ olduğunu vurguladı. Beyin fonksiyonlarını ölçmenin psikiyatrik tedaviye yön verdiğine dikkat çeken Tarhan, hastalıkların tanısının konulmasında ve tedavi sürecinde beyin ölçümlerinin önemli rol oynadığını ifade etti.
Tarhan, Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) ve depresyon gibi rahatsızlıklarda manyetik uyarım tedavilerinin etkili olduğunu ve bu tedavilerin beyin görüntülemeleri sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Kişiye özel tedavinin önemine vurgu yapan Tarhan, hastaların damgalanmaması ve etkisiz tedavilerle oyalanmaması gerektiğini aktardı. Beyin görüntüleme yöntemleri hakkında bilgi veren Tarhan, elektriksel ve kimyasal nöro görüntüleme tekniklerinin hastaların tedavisinde kullanıldığını açıkladı.
1990’lı yıllarda beyindeki sinyallerin kalitatif analizinin yapıldığını belirten Tarhan, hastalıklı alanların belirlenmesi için normal veri tabanı oluşturulduğunu ve bu verilerin hastaların verileriyle karşılaştırılarak tedavi planları oluşturulduğunu ifade etti. QEEG yönteminin ABD’de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu için özel bir cihaz geliştirildiğini belirten Tarhan, bu sayede gereksiz ilaç verilmediğini ve hastaların daha etkin bir şekilde tedavi edildiğini aktardı.
Hastalıkların çoğunun beyinde biyokimyasal karşılığının olduğunu vurgulayan Tarhan, ruhsal ve sinirsel yapıların hedef organının beyin olduğunu belirtti. Beyindeki zihinsel aktivitelerle beyin aktiviteleri arasındaki bağlantıların daha iyi anlaşıldığını ve ruhsal hastalıkların sebeplerinin beyindeki biyokimyasal süreçlerle ilişkili olduğunu açıklayarak beynin bilimin yeni keşfedilen ve oldukça karmaşık bir alan olduğunu ifade etti.
Tarhan’ın beyin üzerine yaptığı araştırmalar ve beyin görüntüleme yöntemlerine ilişkin verdiği bilgiler, ruh sağlığı alanındaki tedavilerde yeni bir dönem açarak hastalıkların daha etkin bir şekilde teşhis edilip tedavi edilmesine yardımcı oluyor. Bu gelişmeler, bilimin ruh sağlığı alanındaki önemli yatırımlarını ve beyin üzerine yapılan araştırmaları desteklemektedir.
