Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Park’ın eski kiracısı Intercity’nin anlaşmasının sona ermesiyle, pist ve çevresindeki taşınmazlar için 2 Nisan’da yapılacak ihaleyi duyurmuştu. İhalenin ardından bugün gerçekleştirilen açık artırmaya, Can Bilim Eğitim Kurumları A.Ş. adlı şirket katılıp kazandı. Bu sonuç hepimizi şaşırttı ve hemen şirket hakkında araştırmalara başladık. Yaptığımız incelemeler sonucunda, Can Bilim Eğitim Kurumları A.Ş.’nin aslında Can Holding’e ait olduğunu ve birçok sektörde faaliyet gösterdiğini öğrendik.
30 yıllık bir anlaşmayı kapsayan ihale, yaklaşık 117 milyon 806 bin 367,89 Dolarlık bir tahmini bedelle gerçekleşti. İstanbul Park’ın kontrolü artık Can Holding’in elinde olacak. Ancak ihale şartları arasında, Can Holding’in 2026’da Formula 1 yarışlarını Türkiye’ye getirmesi gerektiği belirtilmişti. Aksi takdirde, sözleşmenin feshedileceği ve ödenen teminatın idareye gelir kaydedileceği ifade edilmişti.
Can Holding’in İstanbul Park’ı devralmasıyla birlikte, pist ve çevresinde yeni projeler ve etkinliklerin düzenleneceği konuşulmaya başlandı. Ayrıca, Formula 1 yarışlarının tekrar Türkiye’ye getirilmesiyle ülke ekonomisine katkı sağlanacağı düşünülmektedir. Can Holding’in, eğitim alanında Doğa Koleji ve Bilgi Üniversitesi gibi kurumların yanı sıra, enerji, dayanıklı tüketim malları, hastane, taşımacılık, otel ve beton santrali gibi farklı sektörlerde de faaliyet gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda, İstanbul Park’ın yeni sahibinin bu deneyimleri değerlendireceği tahmin edilmektedir.
Formula 1 yarışlarının Türkiye’ye geri dönüşü büyük bir heyecanla karşılanmış ve kamuoyunda olumlu tepkiler almıştır. Bu anlaşma, Türkiye’nin motorsporları alanında da adını duyurması ve uluslararası arenada daha fazla yer alması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. İlerleyen dönemde, İstanbul Park’ın Can Holding’in yönetiminde nasıl bir dönüşüm geçireceği ve pistin uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapma süreci merakla beklenmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul Park’ın yeni sahibi ve Formula 1 yarışlarının tekrar Türkiye’ye getirilmesiyle birlikte, pist ve çevresinin yeniden canlanacağı ve ülkeye ekonomik yönden olumlu katkılar sağlayacağı öngörülmektedir. Can Holding’in bu anlaşma kapsamında pisti nasıl geliştireceği ve uluslararası organizasyonlara nasıl ev sahipliği yapacağı merakla beklenmektedir.
