Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandırdı. Yusuf Tekin, muhalefete yönelik olarak, tarikat ve cemaatlerle yaptıkları protokollere değinerek tepki çekti. İstanbul Barosu, Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulundu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan kamu davası açılmasını talep etti.
Baro tarafından yapılan suç duyurusunda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat yapılanmaları ile işbirliği yapmasının Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir tehdit olduğu ve ülkenin laik yapısını bozmaya yönelik bir girişim olarak nitelendi. Tarikat ve cemaat yapıları ile yapılan protokollerin kanunlara aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca, bakanın açıklamalarının Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil ettiği ifade edildi.
Muhalefet partilerinden milletvekilleri, bakanın protokollerle ilgili açıklamalarına karşı tepki gösterdi. Bakan Tekin ise, Milli Eğitim Bakanlığı’nın binlerce protokole sahip olduğunu, bunların içinde tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerin sayısının çok az olduğunu belirtti. Bu yapılarla işbirliğinin çocukların güvenliği açısından önemli olduğunu savundu.
Ancak bu açıklamalar, kadın örgütleri, veliler, muhalefet ve sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Toplumun çeşitli kesimlerinden gelen tepkiler, bakanın tarikat ve cemaatlerle işbirliği yapmasının kabul edilemez olduğunu gösterdi.
İstanbul Barosu’nun yaptığı suç duyurusu ile birlikte, Yusuf Tekin’in bu konudaki açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Türkiye’nin laik yapısının korunması ve milli eğitim sisteminin tarikat ve cemaat yapılarından etkilenmemesi konusu, önümüzdeki günlerde daha da tartışılacak gibi görünüyor. Kamuoyunun ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisi, bu konunun öneminin ve hassasiyetinin altını çiziyor. Bu durum, hükümetin ve yetkililerin gelecekte alacakları kararlar açısından da dikkate alınması gereken bir konu olarak öne çıkıyor.
